
1989 Bir göçün hikayesi ben kimim.
Ben kimim öncelikle merhabalar bu yazıyı okuyan okuyucu hoş geldin.
Bu yazımda bir nebze de olsa beni tanıyacaksın.
04.04.1975 Bulgaristan‘ın Razgrad şehrinde doğdum, annem babam tren hareket memuru, 1989 yılında zorunlu göçle birlikte bizde anavatan topraklarına geldik. 89 öncesinde yaşanan olayları şöyle özetleyebilirim, 1985 yılında isim değişikliği yapılıyor. Bir gece annem ve babamı çağırdılar toplantı yapılacak diye ve annem bir gün sonra babam ise 3 gün sonra geldi. Onlar o ara karakoldaymışlar ve isim değişikliği için baskı yapılmış. Rahmetli Turgut Özal sayesinde Anavatan topraklarına geldik.
Yani ben kimim sorusunun bu sadece kısmi cevabı.

1989 Bulgaristan öncesinde yani bizim zamanımızda komunist rejimle yönetilen bir ülkeydi, herşey devletin himayesi altında, hastaneler ücretsiz yani kısacası hatırladığım kadarıyla baya baya avantajları vardı ama kötü yanlarını şöyle hatırlıyorum, Türkçe konuşmak yasaktı Türkçe şarkı dinlemek yani etrafa dinletmek yada herhangi bir mekanda, onun dışında evinde dinleyebilirdin ona bir sorun yapmıyorlardı.
Komunist Rejimin Getirdikleri.
Bu rejimde ülke içerisinde olan kötü olayların hiç birinden haberdar olmazsınız, televizyonda sadece bilmeniz gerekenleri gösteriyorlardı. Biz Bulgaristan’da balkan kısmı denilen tarafta yaşıyorduk yani bulgarların yoğun olduğu bölgede ve ailemizin yani dedem, anneannem, dayılarım Türklerin yoğun olduğu yani ” Kara Orman ” Denilen bölgede ( Bizim şey gibi düşünün marmara bölgesi ege bölgesi vb.. gibi ) yaşıyorlardı, biz onlardan uzaktık. Esas olaylar oralarda kopmuş, Kırdjali ( Kırcaali ) olan şehirde esas olaylar kopmuş tanklar vs. girmiş yani bildiğiniz çatışma olmuş.
Ve Anavatan topraklarına yolculuk.
Ben kimim sorusuna cevaben, anlatabildiğim kadarıyla hatırladığım kadarıyla sizlere yazmaya çalışıyorum. Tam da bu sıralarda rahmetli Anneannem annemi arıyor telefonla ( o aralar ev telefonu herkesde yok ) ve anneme diyor ki ; Kızım bize gün verdiler Bulgaristan’dan çıkalım diye pasaport sırasına girdik en yakın zamanda Türkiye’ye Anavatan topraklarına giriş yapıcaz diye. Annem durur mu hemen babama söylüyor, mesleklerinden dolayı çevreleri geniş ve sadece 2 günde bizim pasaportlarımız çıktı.
Rahmetli Turgut Özal sayesinde Anavatan topraklarına geldik.

Tabii Türklere yapılan bu baskıya eziyete Türkiye sessiz kalır mı, tabii ki hayır. Rahmetli Turgut Özal Bulgaristan başbakanı Todor Jivkov’a sanırım uyarı veriyor; Ya sınır kapılarını aç vatandaşlarım bıraya gelsin yada sana bir gün müddet. Tabi bu uyarıya karşı Bulgaristan’ın gücü zayıf kaldığından ve başına iş almak istemediğinden bir gece televizyonda açıklama yapıyor ve Türkler Türkiye’ye Anavatan topraklarına gidebilirler. Kendini bulgar hisseden kalabilir Türk hisseden gidebilir diye işte o zaman 3 milyon Türk yollara düşüyor. Rahmetli Turgut Özal sayesinde Anavatan topraklarına geldik. 3 ay Edirne’de çadırkentte kaldıktan sonra dedemler Bursa’ya geldiklerinden rahmetli dedem bizi Edirne’de buldu ve Bursa’ya yerleştik.