Duygunun Sandığı
Pazar 22:00 - 24:00

Duygunun Sandığı

Duygu’nun Sandığı

Merhaba Ben Duygu

1986 yılında Ankara ‘da doğdum büyüdüm .
Lise yıllarında her boş bulduğum zamanda bir ağaç altı bulup listeler yapan karışık kasetler dolduran kendini hep mikrofon başında hayal eden bir çocuktum

Radyo’da Ben ?

Ve Renk Radyo Ailesine katılarak sandığıma kattığım müziklerim ve 90 ların özlediğimiz sesleri ve şarkıların hikayeleri ile sizlerle beraberim

Başucunuzda ve fonda her daim müzik olsun mottosu ile yola çıkarak Duygu ‘nun Sandığında buluşalım.

Duygunun Sandığı: Nostaljinin Derinliklerinde Bir Yolculuk

Radyo programları, dinleyiciler için bir zaman makinesi gibidir. Onlarca yıl öncesine uzanan melodileriyle bizi geçmişin sıcak anılarına götürürler. İşte böyle bir program: Duygunun Sandığı.

Duygunun Sandığı, eski şarkılara, unutulmaz sanatçılara ve hatıralara adanmış bir radyo programı. Programın ana teması, 80’ler ve 90’ların unutulmaz şarkılarını dinleyicilerle buluşturmak ve zamanın ruhunu yeniden yaşatmak. Ancak bu program, sadece nostaljiye kapı aralamakla kalmıyor; aynı zamanda rahmetli sanatçıların ölüm yıl dönümlerinde onları anarak bir saygı duruşunda bulunuyor.

Her bölüm, özenle seçilmiş bir listeyle dinleyicilere sunuluyor. Sezen Aksu’nun duygusal baladlarından Barış Manço’nun eşsiz eserlerine kadar, programın müzik seçkisi her bir dinleyicinin kalbine dokunmayı başarıyor. Ayrıca, rahmetli sanatçıların hayat hikayeleri ve sanat dünyasına kattıkları miras, Duygunun Sandığı’nda detaylı bir şekilde ele alınıyor.

Program, sadece şarkılarla değil, aynı zamanda geçmişi bugüne taşıyan hikayelerle de dikkat çekiyor. Duygu, dinleyicilere o dönemin atmosferini hissettiren sıcak bir anlatımla şarkıların arkasındaki hikayeleri paylaşıyor.

Duygunun Sandığı, nostaljiyi sevenler ve geçmişin değerlerini unutmayanlar için vazgeçilmez bir radyo programı. Eğer 80’ler ve 90’ların büyüsünü yeniden hissetmek ve rahmetli sanatçıları bir kez daha hatırlamak isterseniz, bu program tam size göre.

Sanatçıların Hatırasını Yaşatmak

Duygunun Sandığı’nın belki de en özel yönlerinden biri, rahmetli sanatçıların anılarını yaşatması. Program, sadece şarkıları çalmakla kalmıyor, aynı zamanda bu sanatçıların hayatlarına dair detayları ve anekdotları da dinleyicilerle paylaşıyor. Örneğin, Zeki Müren’in sahneye ilk çıkışı, Bergen’in hüzünlü hayat hikayesi ya da Kazım Koyuncu’nun müzikle olan samimi ilişkisi… Tüm bu hikayeler, programda yeniden hayat buluyor.

Bu yönüyle program, hem bir kültür mirası görevi görüyor hem de geçmişe saygının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Her ölüm yıl dönümü, bir anma vesilesine dönüşüyor. Bu özel bölümler, sadece sanatçıları hatırlatmakla kalmıyor; aynı zamanda onların eserlerinin bugün hâlâ ne kadar değerli olduğunu da gözler önüne seriyor.

Dinleyicilerle Bütünleşen Bir Program

Duygunun Sandığı, dinleyicileriyle olan güçlü bağını da unutmuyor. Dinleyiciler, kendi anılarını ve hatırladıkları şarkıları programa mesajlarla iletebiliyor. Bu şekilde program, bireysel hikayeleri de içine alan bir paylaşım platformu hâline geliyor.

Programın bu etkileşimli yapısı, dinleyicilere yalnız olmadıklarını ve ortak bir geçmişin parçaları olduklarını hissettiriyor. Herkesin hatıralarında yer etmiş bir şarkı ya da sanatçı, bir anda kolektif bir duygunun parçası oluyor.

Hit müzik deyince, bu başlığın altında dinlemeyi istediğiniz her şeyi burada bulabileceksiniz. Renkli bir uslupla, müzikçileri, onların renkli dünyalarını, görünenin/duyulanın dışındaki fısıltıları bu radyodan duyabileceksiniz.