İstanbul Sözleşmesi Yaşatır

İstanbul Sözleşmesi Yaşatır
  • 0
  • 43
  • 20 Ekim 2024
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız (No Ratings Yet)
  • +
  • -

İstanbul Sözleşmesi Yaşatır.

Kadına Şiddet Bir İnsan Hakları Suçudur.

Renk Radyo Ailesi Tüm Şiddet Unsurlarına Karşı.

İstanbul Sözleşmesi Nedir? Neden Önemlidir ve Nasıl Uygulanmalıdır?

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele konusunda uluslararası bir anlaşma olup, tam adı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”dir. 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açıldığı için bu isimle anılmaktadır. 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren sözleşme, dünya genelinde kadına yönelik şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve faillerin cezalandırılması için devletlere geniş kapsamlı yükümlülükler getiren ilk bağlayıcı belgedir.

İstanbul Sözleşmesi’nin Amacı ve İçeriği

İstanbul Sözleşmesi’nin ana amacı, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemek, mağdurları korumak ve failleri yargılamak suretiyle kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmaktır. Sözleşme, devletleri dört temel alanda yükümlü kılar:

  1. Önleme: Kadına yönelik şiddetin nedenlerini ortadan kaldırmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için gerekli farkındalık eğitimlerinin verilmesi, eğitim müfredatlarının bu yönde düzenlenmesi gibi önleyici adımların atılması gerekmektedir.
  2. Koruma: Şiddet mağdurlarının etkin bir şekilde korunması ve desteklenmesi için barınaklar, psikolojik destek hizmetleri gibi altyapıların oluşturulması sağlanmalıdır.
  3. Kovuşturma: Şiddet faillerinin etkili şekilde yargılanması ve cezalandırılması için adli süreçlerin hızlı ve adil biçimde yürütülmesi gerekmektedir.
  4. Entegre Politikalar: Kadına yönelik şiddetle mücadele için tüm kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve medyanın iş birliği yaparak toplumu bilinçlendirmesi ve kalıcı çözümler geliştirmesi beklenmektedir.

Bu sözleşme, özellikle aile içi şiddet, zorla evlendirme, taciz ve cinsel saldırı gibi kadınların karşılaştığı her türlü şiddet biçimiyle mücadeleyi kapsamaktadır. Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanarak sadece kadınları değil, çocukları ve aile içi şiddete maruz kalan her bireyi de koruma altına alır.

İstanbul Sözleşmesi Uygulanmalı mı?

İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiği konusu, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde oldukça önemlidir. Kadına yönelik şiddet, dünyanın dört bir yanında toplumsal bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir ve Türkiye de bu sorunla yüzleşen ülkelerden biridir. Türkiye’de her yıl çok sayıda kadın, aile içi şiddete maruz kalmakta ve maalesef bazıları hayatını kaybetmektedir. Bu nedenle, şiddeti önlemeye yönelik geniş kapsamlı ve bağlayıcı bir uluslararası sözleşmenin uygulanması büyük önem taşımaktadır.

Sözleşme, kadınların maruz kaldığı sistematik şiddeti durdurmanın ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın etkili bir aracı olarak görülmektedir. Aynı zamanda sözleşme, toplumsal normları dönüştürmeyi hedeflediği için sadece hukuki bir çerçeve değil, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik kültürel bir dönüşümü de öngörmektedir. Bu bağlamda, sözleşmenin uygulanması, kadınların yaşam haklarının korunması ve daha güvenli bir toplum inşa edilmesi açısından son derece gereklidir.

Sözleşmenin uygulanmasına karşı çıkan bazı kesimler ise, bunun aile kurumuna zarar verebileceğini ve toplumsal değerlerle çeliştiğini ileri sürmektedir. Ancak bu eleştiriler, genellikle sözleşmenin yanlış anlaşılmasından ya da bilinçli bir şekilde yanlış aktarılmasından kaynaklanmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nin amacı aileyi dağıtmak değil, aile içinde veya dışında yaşanan şiddeti ortadan kaldırmaktır.

İstanbul Sözleşmesi Nasıl Uygulanır?

İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulanması, hem yasal hem de toplumsal düzeyde bir dizi adımın atılmasını gerektirir:

  1. Yasal Düzenlemeler ve Yargı Sistemi: İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuka tam olarak entegre edilmesi, yasal boşlukların giderilmesi ve şiddet faillerine yönelik cezaların artırılması ilk adım olmalıdır. Türkiye’de 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” bu konuda önemli bir hukuki çerçeve sunmaktadır. Ancak kanunun uygulanmasında yaşanan aksaklıklar ve yargının yeterince etkin işlememesi, şiddetle mücadelede büyük bir engel oluşturmaktadır.
  2. Toplumsal Farkındalık: Sözleşmenin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için toplumun her kesiminde farkındalık yaratılması gerekmektedir. Eğitim müfredatına toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi konularının eklenmesi, genç nesillerin bu konuda daha bilinçli yetişmesini sağlayacaktır. Ayrıca medya, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları da bu konuda ortak hareket ederek geniş çaplı bir farkındalık kampanyası yürütmelidir.
  3. Koruyucu Hizmetler: Şiddet mağdurlarının korunması için kadın sığınma evleri, danışma merkezleri ve acil yardım hatlarının sayısının artırılması ve bu hizmetlere erişimin kolaylaştırılması gerekmektedir. Ayrıca, şiddet mağduru kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi, sosyal destek ağlarının oluşturulması ve psikolojik rehabilitasyon hizmetlerinin sağlanması, mağdurların şiddet döngüsünden kurtulmalarına yardımcı olacaktır.
  4. Eğitim ve Kamu Kurumlarının İş Birliği: Kamu kurumlarının, polis, sağlık çalışanları, sosyal hizmet uzmanları gibi şiddetle mücadelede önemli rol oynayan profesyonellerin kadına yönelik şiddet konusunda eğitim alması ve bu konuda hassasiyet geliştirmesi önemlidir. Ayrıca, yerel yönetimler, belediyeler ve kamu kurumları arasında güçlü bir iş birliği ve koordinasyon sağlanarak şiddet mağdurlarına hızlı ve etkili çözümler sunulmalıdır.

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti durdurmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak adına kritik bir belgedir. Sözleşmenin uygulanması, sadece yasal düzenlemelerle değil, aynı zamanda toplumsal bilinçlenme ve kurumlar arası iş birliği ile mümkün olacaktır. Şiddetin her türlüsüne karşı daha adil ve güvenli bir toplum inşa etmek, kadınların insan haklarını tam anlamıyla kullanabilmeleri için zorunludur. İstanbul Sözleşmesi’nin hayata geçirilmesi, bu yolda atılması gereken önemli bir adımdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir